8 Ekim 2018 Pazartesi

Memorial Hastahanelerinde organ kaçakçılığı iddiaları (14) | "Beni çıkartın bu sıkıntıdan, kim bunlar, nereden biliyorlar bu bilgileri?'' | Mehmet Fahri Sertkaya

akademi dergisi, mehmet fahri sertkaya, turgut aydın, kripto Yahudiler, içimizdeki israil, memorial, hastahane, skandal, recep tayyip erdoğan, misyonerler, masonlar, siyonizm, organ ticareti,

Memorial'ın resmiyette sahibi gösterilen basit piyon Turgut Aydın'ın gizli Ermeni mi gizli Yahudi mi olduğu net değildi ve ben bu hususta kalem oynatmakta zorlanmıştım. Yazımda iki kere güncelleme yapmak zorunda kalmıştım. Güzel ülkemiz Türkiye'yi içimizdeki İsrail'e, Masonlara, İsrail'e, ABD'ye, Haçlı artıklarına, Misyonerlere bırakmayan vatansever bu Müslüman Türk ekip bu hususta tereddütte kaldığımı hemen anlamış ve bunların bana son geçtiği bilgilere göre Turgut bir gizli Yahudi. Ben onların yalancısıyım. Kendisi çıkıp "Bu iddialar doğru değil" diyebilir. Kendisi ile bu hususları, henüz burada yazmadığım çok geniş kısımlarını ve detaylarını da sorarak, medyaya yansıyacak surette, mümkün oluyorsa bir canlı yayında tartışmayı çok isterim.


Turgut Aydın, bu (7 Ekim'i 8 Ekim'e bağlayan) gece hiç uyumamış. Sabaha kadar içmiş. Oturmuş içmiş, kalkmış içmiş. Daralmış meydanda dolaşmış yine içmiş. Aşırı derecede panik hali artarak devam etmiş. Hiç yapmaması icap eden şeyleri bile o panikle yapmış. Memorial Hastahaneleri'nin gerçek sahibi konumunda olup sistem içinde kendisinin bir üstü olan ecnebi şahsı aramış (ki bu şahsın TC nüfus cüzdanı ve Türkçe bir adı, soyadı yokmuş). Kendi üstü olarak bildiği bu şahsa, daha üstlerine de bildirmesi için bazı yakınmalarda bulunmuş. "Beni çıkartın bu sıkıntıdan, kim bunlar, nereden biliyorlar bu bilgileri? Her şeyi tam isabet bilebiliyorlar" demiş. Bunu, hiç yapmaması gereken bir tavırla "Şimdi ne olacak? Günah keçisi ben olacağım. Bu işin üstü kapatılamaz. Her şey üzerime yıkılacak. Ben yanarsam siz de yanarsınız" tarzında yapmış.

Şu bilgiler o vatansever ekip tarafından tekrar teyit edildi ve şu iddialarının arkasında oldukları bana bildirildi:

İddialarına göre: Turgut'ta çok uzun zamandan beri uyuşturucu işi de var. Kumar işi de var. Fuhuş işi de var. Turgut'un Kıbrıs'ta da mekanları var. Türkiye'de bir savcı ve bir hakim öldürmüşler. Turgut ve yakın çevresi onlarca senedir pis işler yaparken hukuki sıkıntı yaşamak istememişler ve önceleri bir hakimle anlaşmışlar. Sonra aralarında anlaşmazlık olmuş, güven sarsılmış ve Turgut'un emri ile bu hakim öldürülmüş. Savcı da Turgut'un oğlunun (bu bilgiden emin değilim, tam hatırlayamadım bana aktarılanları ama oğlu değilse de yakın bir adamı/akrabası olmalı) bir ciddi hukuki sıkıntı yaşandığı süreçte satın alınmak istenmiş. Bu savcı satın alınamayınca da öldürülmüş. Savcı cinayetinin emrini de Turgut vermiş.

Yine bu vatansever ve çok güçlü ekibin bana aktardığına göre tarih boyunca görülebilecek en büyük hainlerden, alçaklardan, pislik heriflerden biri olan BOP'çu vatan haini, Siyonistlerin ve Masonların kuklası Tayyip Erdoğan, "Turgut ya konuşursa" diye çok korkuyormuş. Bu işin bir kanadında Tayyip ve çok sayıda bakanı var. Tayyip "Biz bu işin de üstünü örteriz ama çok sıkıntı olur. Tedbiren biz bu Turgut'u yine de taktik bir surette ortadan kaldıralım" diyormuş. Turgut'un kendisinin üstü olarak bildiği ve yakındığı kişiler de Turgut'a fark ettirmeseler de Tayyip gibi düşünüyorlarmış. Turgut'u, krizi geçiştirmek kabiliyetinden ve yeterli özgüven ile cesaretten yoksun, fevri, panik halinde, kendisine odaklı biri görüyorlarmış. Sıkıntı halinde Turgut'un bütün ekibi satacağına kesin gözü ile bakıyorlarmış. Bu ekip üç ihtimali değendiriyor:

➥ Turgut intihar edecek 
➥ Turgut çok ileri tekniklerle doğal gibi görünen bir şekilde öldürülecek 
➥ Dünyayı sarsan çok büyük bir skandal patlak verecek.

Bu uluslar arası pislik çetenin en merkezinde yedi kişilik bir idare heyeti bulunuyormuş. Bu yedi kişinin değerlendirmeleri sonrasında, Türkiye'de mevcut bulunan ve bu çeteye ait olan diğer sözde hastahanelerde işlerin yavaşlatılması ve bazılarında tamamen durdurulması kararı alınmış.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi


BU YAYINIMIZI SOSYAL AĞLARDA PAYLAŞMAYIN, çünkü CIA SANSÜRLEYECEK ve kimse görmeyecek.

Bizi, gerçek sahibi CIA olan Facebook başta olmak üzere, Amerikan sosyal ağlarının  ve video kanallarının hiçbirinde sağlıklı/sansürsüz/özgür bir şekilde takip edemezsiniz. Senelerdir sansürleniyoruz ve bunu yüzlerce somut teknik delil ile, ayrıca binlerce kişinin şahitliği ile ispat edebiliyoruz. Buradaki yayınlarımızı/videolarımızı da Amerikan sosyal ağları üzerinden yaymayı başaramazsınız.

BİZİ TELEGRAM GRUBUMUZDAN TAKİP ETMELİSİNİZ

Paylaşımlarımızı anında görüp takip etmenin tek sağlıklı yolu Telegram grubumuza üye olmanızdır. WhatsApp'ın da gerçek sahibi CIA'dır ve Telegram, WhatsApp'ın alternatifi olan bir yazılımdır, bize has ve tarafımızdan üretilen bir yazılım değildir. Dünyada, onlarca devlette yüz milyonlarca kişi tarafından güvenle kullanılır. Güncel paylaşımlarımızdan anında haberdar olmak için www.telegram.org adresinden, kullandığınız cihaza uygun olan bir uygulamasını kurup, şuradaki Telegram kanalımıza takipçi olabilirsiniz: http://www.t.me/AkademiDergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu güne değin en çok tıklanılanlar