10 Ekim 2018 Çarşamba

Memorial Hastahanelerinde organ kaçakçılığı iddiaları (17) | "92 ülkeden hasta kabul etmek" iddiası, üzerinde durulması icap eden bir iddiadır. Memorial o kadar büyük grup mu? | Mehmet Fahri Sertkaya

akademi dergisi, mehmet fahri sertkaya, recep tayyip erdoğan, organ kaçakçılığı, memorial, hastahane, içimizdeki israil, masonlar, siyonistler, kripto Yahudiler, turgut aydın, video izle

92 ülkede hiç mi hastahane yok? Bunların yakın çevresinde hiç mi hastahane yok? Ne var bu Memorial'da? Açın kendi web sitesini, bakın. Ahım şahım bir hastahane sayısı veya teknolojisi yok. Onda olandan çok daha fazlasına sahip onlarca sağlık grubu vardır o 92 ülkede ama neden ille de Memorial?

"92 ülkeden hasta kabul etmek" iddiası, üzerinde durulması  icap eden bir iddiadır. Memorial o kadar büyük grup mu?'' isimli videoyu ok.ru kanalımızdan izleyin...

 
Sahi, onca ülkeden gelenler gerçekten hasta mı, yoksa iddialar doğru mu? Biz tıp dergilerinde ya da internetteki tıp haberlerinde neler duyuyor ve okuyoruz. Şayet öyle ise neden onca başarının ve teknik imkanın haber olduğu o metinlerde bir kere bile Memorial geçmiyor?

90 küsur ülkeye yayılmış uluslar arası organ kaçakçılık sisteminin merkez üslerinden birisi de Türkiye mi yapılmış? Buna Memorial grubuna ait görünen hastahaneler aracı mı yapılmış? Turgut, "Kim bu mfs, bir şeyler yapın, durdurun" diyormuş. Avukatları, danıştıkları, "Bir şey yapabileceğimiz bir manzara yok. Bu şartlarda hukuk yoluna gitmek size çok sıkıntı olur, onun elini güçlendirir" diyorlarmış. Ben de düşünüp duruyordum "Bu Turgut'ta para kum gibi. İstese yüzlerce avukat birden tutar. Neden hukuka gitmiyor, bir gitse ne iyi olur" diyordum

Ah Turgut ah, az kafayı çalıştır... Aydın Doğan ne yapabildi? Koç grubu ne yapabildi? Ahmet Devitoğu ne yapabildi? Eski dünürü ve onun gibi gizli Karay Yahudisi Murat Ülker ne yapabildi? Şahenk ne yapabildi? Turgay Ciner ne yapabildi? Erdem Uygan, Cansu Canan, Emre Dorman, Caner Taslaman ve daha yüzlercesi ne yapabildi? Bunlar, bu kripto Yahudiler, hukuka gitme ihtimalini değerlendiremediler mi? Neden gidemediler?

Meselenin metafizik boyutuna yönelik de yeni bilgiler vereyim. Ben bu arkadaşları sevdim, çok sağlam adamlar. Mükemmel donanımlılar. Metafizik alana dair de dolu dolular. Bu insan kasaplarının mekanlarını korumak için de sürekli cinleri kullandığını anlattılar. Diyarbakır Memorial'da görevli yedi büyük cinin üçünü öldürdüklerini daha önce yazmıştım ki bunlar binanın ana giriş kapısı civarında bekleyenlerdi. Geriye kalan dört istisna cini de sonradan, tünelin giriş kısmını korudukları yerde, o tüneldeki yer altı odalarında öldürmüşler. O an orada dört büyük ve makam sahibi, derin bilgili, kendilerine çok güvenen cinin yanında 15-20 kadar da cin muhafızlar varmış. 
 
Bu ekip hiç zayiat vermeden hepsini tepelemiş. O ayin ve hazırlık odası, işte o anlarda tarumar olmuş, yıkılmış, dökülmüş. Çok kısa sürmüş ama çok sert bir çatışma olmuş. Bu ilimlerden anlayanlar girse, orada cin cesetleri ile karşılaşabilirlermiş. Cesetler bir anda yanmış kavrulmuş bir halde, orada kalakalmışlar. Bu gelişmeleri o organ çetesi de biliyormuş ve yaşananları kabullenmek istemiyorlarmış. Kendilerini farklı, üstün gördükleri neleri varsa, kıymetsiz kalmış, Müslüman Türklerin çok daha iyi halde olduklarını görünce sarsılmışlar.

Bu aslan parçalarının söylediklerine göre, artık ortada hiçbir hayati risk kalmamış. Sıra, vatansever savcıların ve hakimlerin sırası imiş

Tayyip'in de içinde bulunduğu, Turgut'un da Tayyip gibi basit bir piyon olarak kullanıldığı bu uluslar arası organ kaçakçılığı sisteminin içinde çok sayıda bakan da piyon olmuş.

İddialara göre bu bakanlardan bir kısmı boğazına kadar bu işlere batmış, bir kısmı Diyarbakır Memorial'e dair bu işlerin yapıldğı yerleri biliyorlar ve az ya da çok destek vermişler. İddialara göre bu bakanlardan bazılarının isimleri şunlar:

➥ ''Süleyman Soylu, Ahmet Devitoğlu, Hayati Yazıcı, Binali Yıldırım, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Cevdet Yılmaz, Efkan Ala, Egemen Bağış, Fatma Şahin, Faruk Çelik, Hüseyin Çelik, Mehmet Müezzinoğlu, Mehmet Aydın, Mehmet Ali Şahin, Mevlüt Çavuşoğlu, Ömer Çelik, Recep Akdağ, Sadullah Ergin, Taner Yıldız, Mahir Ünal, Berat Albayrak, Sema Ramazanoğlu, Fatma Betül Sayan Kaya (Fatma Betül'ün ayrıca uyuşturucu işinde de gönüllü yardım ve yataklık suçları işlediği, Bilerek ve isteyerek Masonlara çalıştığı, Asla kadın dostu olmadığı, Aile Bakanlığının da tamamen Masonik bir proje olduğu, her şeyin tiyatro olduğu, Fatmanın boğazına kadar yolsuzluğa battığı ve bir de kendisinin emri ile cinayetler işlendiği iddiaları da var)''

Dikkatimi çekti, şu aşağıda isimleri yazılı şahısları tek tek sordum ve "Bunlar bu pis işlere bulaşmamışlar mı?" dedim, "Hayır, onlar bu organ işlerinde yoklar" dediler
 
Bekir Bozdağ, 
Cemil Çiçek
Kemal Unakıtan 
Muammer Güler 
Ömer Dinçer 
Vecdi Gönül

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

BU YAYINIMIZI SOSYAL AĞLARDA PAYLAŞMAYIN, çünkü CIA SANSÜRLEYECEK ve kimse görmeyecek.

Bizi, gerçek sahibi CIA olan Facebook başta olmak üzere, Amerikan sosyal ağlarının  ve video kanallarının hiçbirinde sağlıklı/sansürsüz/özgür bir şekilde takip edemezsiniz. Senelerdir sansürleniyoruz ve bunu yüzlerce somut teknik delil ile, ayrıca binlerce kişinin şahitliği ile ispat edebiliyoruz. Buradaki yayınlarımızı/videolarımızı da Amerikan sosyal ağları üzerinden yaymayı başaramazsınız.

BİZİ TELEGRAM GRUBUMUZDAN TAKİP ETMELİSİNİZ

Paylaşımlarımızı anında görüp takip etmenin tek sağlıklı yolu Telegram grubumuza üye olmanızdır. WhatsApp'ın da gerçek sahibi CIA'dır ve Telegram, WhatsApp'ın alternatifi olan bir yazılımdır, bize has ve tarafımızdan üretilen bir yazılım değildir. Dünyada, onlarca devlette yüz milyonlarca kişi tarafından güvenle kullanılır. Güncel paylaşımlarımızdan anında haberdar olmak için www.telegram.org adresinden, kullandığınız cihaza uygun olan bir uygulamasını kurup, şuradaki Telegram kanalımıza takipçi olabilirsiniz: http://www.t.me/AkademiDergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu güne değin en çok tıklanılanlar