Ne oldu David?
Yine aynı kapıya çıkmadık mı? An itibari ile Türkiye genelindeki sisteminiz nerede ise tamamen durmuş halde. Kesimlik hayvan muamelesi yaptığınız zavallı çocukları nerede tutuyorsunuz? Kesime götüremeyince onları ne yaptınız? Saha elemanları onların peşinde? Çok daha büyük kriz patlak verecek. And ettik.
Numan, ne oldu, sıkıyı görmüşsün?
Sen hiç akıllanmayacak mısın, bu şartlarda bile Diyarbakır Emniyet Müdürü ile bir daha irtibat kuracak kadar aptalın teki olduğuna ihtimal vermezdim. Lakin bilgi çok sağlam geldi.
Ne olacak o müdür oyalayıp alttan alınca ve siz zaman kazanınca? Araziyi nasıl temizleyeceksiniz? Dahası, zaten size vurulmadan önce her yerden somut ispatlar elde edilmiş, dosyalar oluşturulmuş? Pezevenklik sana hiç yaramamış. Aklın uçkurundan yukarı çıkmaz olmuş, şu haline bir bak.
Bir de bu gün bunu, Tayyip'le görüşüp değerlendirdikten sonra yapmışsın ya, ne diyeyim bilemedim. İki yarım, bir tam etmiyormuş.
Yok yok, tutmaz o iş. Nereye taşıyacaksınız? Kocaman Türkiye'yi dünya organ kaçakçılığının merkezi yapmışsınız? Bu kadar sistem var, neyi nereye taşıyacaksınız? Ne zaman taşıyacaksınız? Kolay mı böyle bir sistemi bir anda durdurup başka ülkeye taşımak? Hem o ülkenin içinde de bir gizli İsrail olmalı ve orada da Masonlar çok kuvvetli olmalı. Zaman alacak. Masraf, ekip, risk... Bence sen dinleme onu Tayyip, taşıyamazsınız.
Şimdi Türkiye'de ısrar et, diren bu hususta. Hem sen işe yaramaz biri olarak ortada kalırsın, bunlar seni o gün devirir. Başka adamlarını getirir. Sen bu kadar saf olamazsın. Kapılma öyle düşüncelere. "Bir yandan mfs, bir yandan David, ne benim bu halim" falan diye düşünme. Benim işim uzun değil, az kaldı. Düşeceğim yakandan, zira yakında iptesin Tayyip
Her yerde gammazlar var, her yerde... İsrail kısmında bile...
Hala çok rahat dinlenebiliyor, izlenebiliyorsunuz. O David galiba öfkesinden kudurduğu için bu halde. Ondan bu toylukları, tedbirsizlikleri beklemiyorlarmış, bizimkiler çok şaşkın
Yine esmer esmer çocuklar. Yine kamyonet kasaları, yine konteynırlar. Yine zulüm, yine vahşet, yine Allahsızlık be Tayyip.
Türkiye'de bu sisteminiz çoktan çöktü de, faaliyette olduğunuz diğer ülkelerde, hususi ile yakın çevremizde olanlarda neler yapabiliriz, onu düşünüyoruz.
Raporlar oluşturuldu. On küsur lisana çevrildi, muhtemelen bizimkiler yarın onları dünyanın her yerindeki insan hakları kuruluşlarına, meclislere, ana akım basın medya kuruluşlarına, BM'e, AB kuruluşlarına gönderecekler.
Çanları duyuyor musun Tayyip? Bak, kulak kesil, hepsi senin için çalıyor. Çember daralıyor, bir şeyler yap, vakit geçiyor. Ben senin yerinde olsam hemen şafakla beraber, Alparslan Kuytul'a yaptırdığının benzeri operasyonlar yaptırırdım bizim cemaate. Hiç affetmezdim. Haydi yap, bak bunu gerçekten istiyoruz. Sebebini, hikmetini sonra anlayacaksın. Muhtemelen ipte iken son düşündüğün hususlardan biri olacak bu husus...
Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi
BU YAYINIMIZI SOSYAL AĞLARDA PAYLAŞMAYIN, çünkü CIA SANSÜRLEYECEK ve kimse görmeyecek.
Bizi, gerçek sahibi CIA olan Facebook başta olmak üzere, Amerikan sosyal ağlarının ve video kanallarının hiçbirinde sağlıklı/sansürsüz/özgür bir şekilde takip edemezsiniz. Senelerdir sansürleniyoruz ve bunu yüzlerce somut teknik delil ile, ayrıca binlerce kişinin şahitliği ile ispat edebiliyoruz. Buradaki yayınlarımızı/videolarımızı da Amerikan sosyal ağları üzerinden yaymayı başaramazsınız.
BİZİ TELEGRAM GRUBUMUZDAN TAKİP ETMELİSİNİZ
Paylaşımlarımızı anında görüp takip etmenin tek sağlıklı yolu Telegram grubumuza üye olmanızdır. WhatsApp'ın da gerçek sahibi CIA'dır ve Telegram, WhatsApp'ın alternatifi olan bir yazılımdır, bize has ve tarafımızdan üretilen bir yazılım değildir. Dünyada, onlarca devlette yüz milyonlarca kişi tarafından güvenle kullanılır. Güncel paylaşımlarımızdan anında haberdar olmak için www.telegram.org adresinden, kullandığınız cihaza uygun olan bir uygulamasını kurup, şuradaki Telegram kanalımıza takipçi olabilirsiniz: http://www.t.me/AkademiDergisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.