8 Mart 2016 Salı

Anne, evladına böbreğini verebilir mi? | Mehmet Fahri Sertkaya

akademi dergisi, mehmet fahri sertkaya, tıbbın karanlık yüzü, organ nakli, caiz mi, tedavi, içimizdeki israil, organ ticareti, A9 TV, adnan oktar, sanhedrin hahamları, kök hücre

Anne, evladına böbreğini verebilir mi?

➥ v.a.s. Veremez. Hastalıklı bir vücudu tedavi etmek için sağlam bir vücuda zarar verilemez. Organın alınacağı ve nakledeceği kişilerin birinci dereceden akraba olmaları da bu hükmü bozmaz. İnsanda iki böbrek bulunması ve vücudumuzun bir böbrek ile de idare edebiliyor olması, ikinci böbreğin fazlalık olduğu ve alınabileceği anlamına da gelmez. Zaruret halinde de "Biri ile idare ediyor nasıl olsa, ne var diğerini alıp da şu canı kurtarsak" denilemez.

Organ nakli iddia edildiği gibi hayat kurtarmaz. Organ nakledilen kişilerin hayatları çilekeş ve çekilmez olur. Sürekli ilaç kullanımı, sürekli tıbbi kontrol, sürekli hastalanma olur. Zira bağışık sistemini bastırması ve vücudun dışarıdan gelen organı ret etmemesi için akla zarar ilaçlar kullanılır. 

Böbrek hatta kalp hastaları için bile çoktan laboratuvar ortamında, 3 boyutlu yazıcılar ile, kök hücre tekniği yan yana getirilerek organlar üretildi. Bunlar gayet sağlıklı şekilde çalıştı. Birkaç başarılı nakil gerçekleşti. Bundan öncesinde yapay organ teknolojisinde dev başarılar elde edilmişti. Şu anda insanın eksik veya kusurlu organını, kendi vücudunda, uygun bir hayvanın vücudunda ya da laboratuvar ortamında üretmek mümkün. 

Dikkatini çekeceğim husus şu ki, bu muazzam başarılara ve alternatiflere rağmen kimse bu alana yönelmiyor. Dünya insanlığından bu başarılar bile güçleri yettiğince gizlenmek isteniyor. İnsanlara organ nakli ve bağışı dayatılıyor. Bu tekniklerin yayılmasını birileri istemiyor. Çünkü ülkemizde organ bağışı fetvaları verdirenler, resmi kurumları baskı altına alanlar, kampanyaları hemen her gün patlatanlar, basını medyayı bu kampanyalarda sürekli kullananlar, suça kadar varıp insanların dini duygularını-kabullenişlerini baskı altına alanlar hep anlattığım üzere uluslar arası organ ticareti çeteleridir ki bunların beyni İsrail'deki Sanhedrin hahamlarıdır. Hani şu A9 TV'ye çıkarılan ve "Tertemiz insanlar onlar, peygamber soyu onlar" denilen kişiler. 

Bu millet artık özgür irade sahibi olmalı. Haklarını bilmeli, kullanmalı. Böyle haham ve mason ortak çetelerinin menfaatleri için acılar çekmemeli. 

Son olarak, ölüm bir felaketmiş, akıllara zarar korkunç bir şeymiş gibi, illa hastayı hayatta tutmaya yönelik kuralsız bir gayret, bir hareket tarzı, son derece yanlış ve Cenab-ı Hakk'a karşı yakışıksızdır. Müslümanlar meşru sebeplere uyarlar, güçleri yetmeyince de takdire rıza gösterirler. Gösteremeyenler, dinen kusurludurlar. Gösteremeyip dinen meşru olmayan sebeplerle hastalarını hayatta tutmaya çalışanlar, iyilik değil, kusur işlemiş olurlar.


Dikkat! Gerçek sahibinin CIA olduğu ispat edilmiş olan Facebook ve benzeri Amerikan menşeli sosyal ağlar bizi uzun yıllardır sansürlüyor. Bu yayını paylaşıp, söz konusu sosyal ağlar üzerinde yaymayı, duyurmayı başaramayacaksınız. Ayrıca bu sosyal ağlardaki sayfalarımıza takipçi olduğunuzda, paylaştıklarımızın çoğunu göremeyeceksiniz. Bu, son sekiz senedir bu şekilde. Bu nedenle bizi, Akademi Dergisi'ni ve Mehmet Fahri Sertkaya'yı, farklı konudaki yüzlerce sitelerimizin bütün yayınlarını Telegram kanalımızdan takip etmenizi tavsiye ederiz: www.t.me/AkademiDergisi

(Takipçiler birbirinin isim ve telefon numaralarını bile göremez. Çok güvenli ve huzurlu bir ortamdır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Bu güne değin en çok tıklanılanlar